CORPORATE
LATEST ANNOUNCEMENTS
Toplum bilimci (D. 1939, Malatya – Ö. 7 Eylül 2002, Ä°stanbul). Babasının 1942 yılında Ä°stanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde öÄŸretim üyeliÄŸine atanmasıyla ailesi Ä°stanbul’a yerleÅŸti. Ä°lkokulu Ä°stanbul Büyük ReÅŸit PaÅŸa Ä°lkokulu’nda okudu. 1956 yılında Galatasaray Lisesi’ni bitirdikten sonra Fransa’ya gitti ve 1960-65 yılları arasında Paris’te kaldı. Fransa’da arkadaÅŸlarının önerileri ile sosyoloji öÄŸrenimine baÅŸladı. Türkiye’ye dönünce Ä°stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde okudu. AskerliÄŸi sırasında lisans tezi olarak “DoÄŸu-Batı Çatışmasında Yunanlılığın Yeri” konulu çalışmasını hazırladı.
1969 yılında Ä°Ü Ä°ÅŸletme Fakültesi Davranış Bilimleri Kürsüsü’nde asistan olarak göreve baÅŸladı. “DoÄŸu-Batı Ä°liÅŸkileri Açısından Batı Tarımı” konulu tezi ile yüksek lisans yaptı. “Asya Tarihinde Su Boyu Ovaları ve Bozkır Uygarlıkları” baÅŸlıklı tezi ile doktorasını tamamladı ve 1976’da “Toplum FarklılaÅŸması ve Din Olayı” tezi ile doçent oldu. 1988 yılında profesörlüÄŸe yükseldi.
Baykan Sezer, 1982 yılında seçildiÄŸi Ä°stanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü BaÅŸkanlığı görevinden çalışma süresi dolunca ayrıldı. Makaleleri, üniversite dergilerinin yanı sıra “DoÄŸu Batı” ve baÅŸka dergilerde yayımlandı. Türk sosyolojisinde Batı’yla hesaplaÅŸan ilk sosyologumuzdur. Bu hesaplaÅŸmayı, dar milliyetçi kalıplardan öte, ciddi kanıtlara dayandırarak yaptı. Sosyolojinin eleÅŸtirel yaklaşımlarından yararlanarak, analitik (çözümlemeci) bir zihinsel tutumla Batı’yı sorguladı.
Sezer, toplumsal yapımımızı Batılı gözlüÄŸü ile deÄŸil, yerli bir perspektifle inceleme amacında olduÄŸundan hiçbir zaman popüler olmamıştır. Her ÅŸeyden önce, Ziya Gökalp dahil, tüm Türk sosyologları içinde Batı ile masaya oturan, onunla hesaplaÅŸan belki de ilk sosyologumuzdur. Batı’nın antropolojiyi bile manipüle ederek, evrensellik savlarının, hatta tüm evrensel yapıların (ideoloji, kültür, medeniyet, insan hakları, üretim...) merkezine kendisini koyduÄŸu bir dünyada Baykan Sezer; baÅŸka sosyolojilerin, baÅŸka modernleÅŸmelerin de olduÄŸunu söyledi. Bu ilk elde dile kolay gelen bir tavırdı; çünkü edebiyatçının, siyasetçinin elinde bir kılıca dönüÅŸen oryantalist tahakküm, sosyal bilimcilerin elinde zarif ama daha tehlikeli bir neÅŸtere dönüÅŸüyordu. Ona göre, oryantalizm bulaÅŸtığı bilgiyi edinenlere kimi zaman kompleks olarak geri dönüyordu.
Baykan Sezer, Türkiye üzerine düÅŸünürken de bu “merkez” yaklaşımları reddetti. Tarihe müracaat ederek, yaÅŸanan deneyimler bu toplumu ve baÅŸka Batılı olmayan toplumları, farklı ve belki de özgün bir yere taşımıştır diye düÅŸündü. Ne var ki, toptancı yaklaşımlar yüzünden bu bilinmiyordu. Buna ilk karşı çıkan kiÅŸi edebiyatçı Kemal Tahir oldu. Kemal Tahir, tarih okudu ve tarihin önemini iÅŸledi. Türkiye bilgisine nüfuz etmenin yolunun tarih olduÄŸunu keÅŸfetmiÅŸti çünkü. Baykan Sezer, Kemal Tahir’in bu bakışını akademiye taşıdı. Buradan sosyolojik bir tahayyülle yeni, yerli bir tezin temellerini atmaya çalıştı. DüÅŸündüklerinin, söylediklerinin bizdeki doÄŸru ya da yanlış karşılıkları bir yana, bu giriÅŸim ve gayret bile Baykan Sezer’in akademik namusunun ve erdeminin bir ispatıdır.
Baykan Sezer, olanca yerlici gayretlerinin yanında, Fransızca biliyordu, Batı’yı tanıyordu. Çünkü sosyoloji de aslında bir Batı bilimiydi. Ama o, evrensele ait olan bütün birikimini, Türkiye’nin toplumsal yapısını anlamak için kullandı. Åžu var ki, yerlilik eksenli kullandığı dil bu kez baÅŸka bir hegemonik alana dönüÅŸtü… Burada, Baykan Sezer’den bağımsız olarak ÅŸu söylenebilir: Özellikle Avrupa BirliÄŸi (AB) karşıtı ulusal egemenlik savunmalarına giriÅŸen yerlici söylem, Batı merkezli sanal açılım ve saydamlık kokan politikaları ciddiye alıp ya da ciddiye almayıp tersine, özledikleri toplumsal yapıyı savunmak için bahane ederek kabuÄŸuna kapanan “içe kapanmacı” politikalara yardım ve yataklık ettiler. Ama öyle ya da böyle, Türk sosyolojisi için önemli bir ad olan Baykan Sezer; ısrarlı, sessiz, adanmış bir soylulukla bu ülke üzerine düÅŸündü, söyledi.
Ümit Meriç onun için; “O ne yalnız DoÄŸu’nun ne de yalnız Batı’nın sosyoloÄŸudur. O hem Asya’nın hem Avrupa’nın, yani Avrasya’nın sosyoloÄŸudur. Resmi ideolojinin icat ettiÄŸi sosyologlar Batı ÅŸaşılığını sürdürmekte ve her türlü ameliyat teklifini taammüden reddetmekte iken; Baykan Sezer, bu kiÅŸilerin sırtını döndüÄŸü kıtaya kollarını açmış, DoÄŸu’ya geçmiÅŸi bugünü ve geleceÄŸiyle sahip çıkmıştır. (...) Kemal Tahir ve Baykan Sezer, geleceÄŸin Türkiye’sinde tarihimizi vurgulayan ve coÄŸrafyamızı sorgulayan iki anlamlı imza olarak yerlerini alacaklardır.” diye yazdı.
Ayrıca Gökhan Köktürk onu; “Baykan Sezer, eserlerinde Batı ve Batı sosyolojisi kavramlarından bahsetmektedir. Ancak bu noktada sözü edilen kavramlar çok net gözükmemektedir. Sezer’in çalışmalarında geçen Batı kavramı çok açık deÄŸildir, zira coÄŸrafi olarak Batı’da olup da Batı’lı olmayan birçok unsur bulunmaktadır. Yani Sezer, tek bir Batı’dan söz ediyor gözükmektedir. Sezer’e göre Batı, DoÄŸu’yu tek bir etiket altında toplamak istemektedir, Sezer de Batı’yı tek bir etiket altında ele alma eÄŸilimindedir. Aynı ÅŸekilde Sezer’in söz etmiÅŸ bulunduÄŸu Batı sosyolojisi de tek deÄŸildir. Neticede Sezer, Batı ve Batı sosyolojisi kavramlarını kullanırken indirgemeci bir yaklaşım sergilemektedir.” sözleri ile deÄŸerlendirdi.
Baykan Sezer, uluslararası bir konferans sırasında, “EvrenselleÅŸeceÄŸiz diye HaçlılaÅŸacak deÄŸiliz.” demiÅŸti. Onun Batı eleÅŸtirisi ve farklılığımızı vurgulama çabası, kışkırtıcı ve propagandaya yönelik bir içeriÄŸe sahip deÄŸildi. Merkezde yetiÅŸen, kentli ve eÄŸitimli bir “beyaz Türk” entelektüel kimliÄŸi ile birlikte, Batı’nın Türkiye üzerinde ürettiÄŸi düzeni eleÅŸtiriyordu ki, bu onu daha da önemli kılıyordu. Çünkü elit bir sınıftan gelerek Batı’nın dolaylı olarak saÄŸladığı olanaklara karşın, sosyolojik ve politik tutucuÄŸu sorguluyordu.
BAÅžLICA ESERLERÄ°:
Toplum FarklılaÅŸması ve Din Olayı (1981), Türk Sosyolojisinin Ana BaÅŸlıkları (1983), Türkiye’de Sosyolojinin 75. Yılı (1988), Türk Sosyolojisinin Ana Sorunları (1989), DoÄŸu-Batı Ä°liÅŸkileri Açısından Batı Tarımı (1990), Türk Sosyolojisinin Tarihle Ä°liÅŸkileri (1991), Sosyolojide Yöntem Tartışmaları (1993), Batı Dünya EgemenliÄŸi ve Endüstri Devrimi (1997).
KAYNAKÇA: KurtuluÅŸ Kayalı / “Türk Sosyolojisinin 80’lerde Yeniden BiçimleniÅŸi” (CDT Ansiklopedisi, XV, 1289-1300, 1995), Gökhan Köktürk / Baykan Sezer’in Türk Sosyolojisindeki Yeri (HÜ Sosyoloji B. Dergisi, 2000), Sezgin Kızılçelik / “Batı düÅŸün kalıplarının dışında, ‘takım anlayışı’ndan hareket edenlerin karşısında bir yerli, yerli olduÄŸu kadar evrensel bir sosyolog: Baykan Sezer” (DoÄŸubatı dergisi, Sayı:16), Ufuk Özcan - Ertan EÄŸribel / Baykan Sezer’e ArmaÄŸan: Baykan Sezer ve Türk Sosyolojisi (Ä°Ü Sosyoloji Yıllığı 11, 2004), Ä°hsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, 2009) - Ünlü Fikir ve Kültür Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013)