STK’ların Siyasi Yapılar Üzerinde Tesir Gücü Zayıftır
- 19 Aralık 2022
Sivil Toplum Kuruluşları, seçim zamanlarında siyasilerin arka bahçesi gibi kullanılır hale geliyor.
.
Hafta sonu İstanbul Zeytinburnu’nda bulunan İBB Sosyal Tesislerinde, kısa adı DUSODER olan Dünya Sosyologlar Derneği’nin düzenlediği “2023 Vizyonu” konulu etkinliği vardı. Bu etkinlik aynı zamanda hem Dusoder Genel Başkanı, Necdet TOPÇU himayesinde gerçekleştirildi. Milli Yol Partisi Genel Başkan Yardımcılarından Yunus EKŞİ ve Fehim KAYNAR etkinliğe iştirak edip kısa konuşma gerçekleştirdiler.
.
Açılış konuşmasına “bu zamana kadar yapılamayanı yapıp, meslek yasa tasarısını hazırladık. Meclise sunacacağımızın müjdesini veriyorum” diyerek başlayan Necdet Topçu sözlerine şöyle devam etti.
.
Dusoder olarak topluma ulaşmak için aile danışmanlık merkezi kurduk ve toplumu ilgilendiren birçok alanda eğitimler verdik vermeye de devam ediyoruz. Topluma ulaşmak için basılı dergi de çıkardık. Ortak Akıl Derneği kurucusu ve aynı zamanda Milli Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı olan Fehmi Kaynar beyle de ortak birçok toplumsal proje üzerinde çalışıp kısa zaman da hayata geçireceğiz. Toplumsal meselelere hep birlikte el attığımızda çok şeyler yapabileceğimizi ve başarabileceğimizi hissediyoruz. Ama sizlerinde yanımızda olduğunu görmek istiyoruz. Bunu Nasreddin Hoca’nın Timur’la olan fil hikayesine benzetiyoruz. Bu hikaye de size vermek istediğimiz mesaj şudur. Bize destek verip arkamızda olursanız bizde yapmak istediklerimizi duyurabiliriz. Destek olmazsanız yaptığımız çalışmalar kendi çerçevesinde kalır. etkileşimde olamayacağı için gerçekleşemez.
.
2023 de meslek yasa tasarısını meclise götürüp çıkartmamız gerekiyor. Eğer çıkartamazsak meseleyi kurumlarda değilde sadece burada konuşur dururuz. Bu yasayı çıkarabilirsek ikinci adımda Sosyologlar Birliği ve Sosyologlar odasını kurmak olacaktır. Tıpkı Barolar Birliği, Tabipler odası gibi bir üst hüvviyete bürünecektir. Böylelikle de topluma yönelik sosyoloji alanında kaliteli çalışmalarında gerçekleşmesine zemin oluşur.
.
Bugün ABD ve Avrupa da mühendis ve mimarları vasat, sosyologları ise daha üst kimlik olarak kabul edilirler. Çünkü sosyologlar toplumsal yapılanmanın organizasyonunu yapabilecek nitelikteki bir meslek mensubudur. Biz bu değerlere ulaşabilmek için mücadele etmek zorundayız. Bunları yapmadığımız takdirde hem ülkeye hem topluma hemde kendimize dair umutlarımız tükenir. Toplumun %13’ü fizyolojik rahatsızlıklara karşı karşıyadır. Ama bu toplumun %83’ise ruh sağlığı ile ilgi sorunlar yaşamaktadır. Ruh sağlığı yaşayan toplumun bir şey üretmesi mümkün değildir. İlişkilerinde sağlam yürümeleri mümkün değildir. Bu gerek iş, arkadaş, eş başta olmak üzere hepsinde böyledir. Buna sebep olan ise sistemden ve insandan kaynaklanan sorunlardır. Birde en önemlisi amaçtan kaynaklanan sorunlardır.” diyerek sözlerini tamamladı.
.
Necdet Topcu’dan sonra Milli Yol Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Yunus EKŞİ’de yaptığı konuşmasına sivil toplum kururuluşlarının önemine ve siyasete etkileri içerikli konuşmasında şunları söyledi.
.
“Türkiye’de yeni bir takım açılımların yapılabilmesi için belki de tüm sivil toplum kuruluşlarının bir elekten de geçmesi gerekiyor. Ülkedeki sivil toplum kuruluşları 125 bine kadar yükselmişti. Son rakamlara göre sayı 101 bine kadar düştü. Bunlardan 4500’ü aktif olsada adam gibi çalışanların sayısı 2 bini geçmiyor.
.
Her yerde sivil toplum kurululuşu adı altında insanımız organize edilirken, siyasilerin de geleceğe yönelik zemin oluşturma ve oy potansiyeli yatırımı olarak gördüklerini gözlemlemekteyiz. Bu tespiti yaparkende Milli Yol Partisi olarak genel seçimlere girecek olsakta, sivil toplum kuruluşlarını bu bağlamda bir oy potansiyeli olarak görmüyoruz. Zaten siyasete girişimiz ve partimizi oluşturmamızdaki temel amacımız toplumun sorunlarını kalıcı olarak çözmektir. Günümüzde toplumun siyasal anlamda sorunlarını çözebilmek için de toplumda değer ve proje üreten sivil toplum kuruluşlarıyla kaçınılmaz olarak beraber çalışmak zorunluluktur. Onların üreteceği eğerli projeleri siyasete taşımak zorundasınız. Onların öngörülerini toplumun ve ülkenin menfaatine olacağı için siyasete taşımak zorunluluktur.
.
Hatırladığım kadarıyla bu konuyla ilgili Dünya Sosyologlar Derneği’nin ‘Her mahalleye bir sosyolog ve bir psikolog’ adını verdiği bir projesi vardı. Bu projeyi İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu seçim kampanyası sürecinde siyaseten kullandı. Seçimden sonra Dünya Sosyologlar Derneği bu proje ile ilgili kendisine gitti ama kapılar yüzlerine kapandı. Siyasiler, seçim kampanyalarında bunun gibi ses ve oy getirecek bir çok projeyi alıp kendi vaatleriymiş gibi tepe tepe kullanıyorlar. Sonrasında bunu yerine getirmeye gelince de yerel ve merkezi kadrolarında partisinin insanlarını istihdam ederek farklı noktalara taşıyorlar.
.
Bunu şunun için söylüyorum; Dünya sosyologlar derneği diğer siyasi partilerlede temas kurup, proje götüren ve neler yapması gerektiği ile ilgili toplumu aileden başlayarak yeniden inşa etme projelerini sunduklarını biliyorum.
.
Bu bağlamda açık yüreklilikle şunu söyleyeyim… Milli Yol Partisi, sadece Dünya Sosyologlar Derneği’nin üreteceği projelere değil, tüm sivil toplum kuruluşlarının üreteceği projelere de kılavuzluk yapacaktır. Fakat diğer bütün siyasi partilerden farklı olarak, kendimizi tanımlarken aynı zaman büyük bir siyasi toplum kuruluşu olduğumuzuda ilan ediyoruz. Dolayısıyla hangi siyasi görüş ve fikriyattan olursa olsun, milletimizin temel değer ve kıstaslarına sadakat gösterildiği sürece, o insanları, kurum ve kuruluşlarını başımızın üstünde taşırız. Toplumun her kesimiyle rahatça görüşen ve parti sözcüsü bir kardeşiniz olarak bunları burada bir taahhüd olarak söylemiş olayım. Bu konuda yapmış olduğumuz temaslar hep bu değersayımı üzerinedir. Dünya Sosyologlar Derneği’nin bu vizyonunu da benimsemiş bir siyasi parti olarak, önümüzdeki günlerde de “100. yılda 100 proje” ile milletimizle de buluşacağız.
.
Siz eğer siyasi partilerin kapılarına gider el pençe durursanız hiçbir şey alamazsınız. Gücünüzün kıymeti değerini iyi bilin. Siyasi partileri toplumla beraber yürütecek güç sizsiniz. Siyasi partilerde yeni yüzyılda kaçınılmaz olarak sizinle yürümek zorundadırlar artık. Bu bağlamda bizim de bir iddiamız var. Partilere bölünmüş insanlarımızın fikri yapılarını bütün milletimizin ve devletimizin menfaatine olacak şekilde Meclis çatısı altında bir araya getirmektir” diyerek sözlerini tamamladı.
.
.
Milli Yol Partisi STK lardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Fehmi Kaynar, etkinlikte yaptığı konuşmasında şunları söyledi;
.
“Tüm insanlarımız yaşadığı ülkenin sorunlarına kayıtsız kalmamalıdır. Mutlaka herkez en az bir Sivil Toplum üyesi olmak zorunda. Sivil toplum temsilcileri de daha etkin olanlar siyaset alanına girmelidir. Toplumsal sorunlarılarımızın çözüme yönelik daha etkili bir birey olarak kendilerine düşen bir görev olduğu bilincinde olmalıdırlar.
.
OECD ülkelerinde sivil toplum katılımı %33 seviyesinde. İsviçre bu oran %54 dür. Bu da ortalama herkezin 5-6 dernek ve sivil toplum kuruluşlarına katkı sağlamakta olduğunu gösteriyor. Bizim toplumumuzda ise sivil toplama katılım oranı %7 gibi düşük bir seviyededir. Bu oran hızla Düşmeye devam etmektedir. Ülkemizde pandemi öncesi toplam dernek sayısı 125 bin civarında idi. Günümüzde ise bu rakam 101 bine gerilemiştir. Sonuç olarak sivil toplum kuruluşlarına katılım oranı gittikce hızla düşmektedir.
.
Toplumumuzda sosyal gönüllülük bilincı maalesef çok yetersiz seviyelerdedir.
.
Bu duyarlılığı yapamamış olmamaızın başlıca nedenleri olan geçim sıkıntısı ve kendi dertleri uğraşmaktan dolayı sosyal konuları harcayacak sinerjisi kalmıyor. Bu durumda toplum olarak dert ve sorunlarımız bitmiyor diye devamlı şiyateçi oluyoruz. Siyasete de katılmayıp, yönetimden ve idarecilerden şikayetçi olunuyor. Ancak sorunların çözüm merkezleri ise siyaset mekanizmasında olduğuna göre bunlara etki edebilmek için herkesin bir değil birkaç tane derneğe üye olmalıdırlar. Sivil toplum kuruluşlarında yönetici olanlar ise katılımcılarından aldığı güçle ve onlarında sesi ve temsilcisi olmak adına mutlaka siyasete girmelidirler.
.
Bunu yapmadıklarında siyaset ve idare sorunlarımızı çözmede liyakatli olmayanlara ve suistimalcilere fırsat doğuyor. Dolayısıyla bunun cefasınıda hep birlikte çekiyoruz. Bu cefayı hem kendimiz hem milletmiz hemde gelecek kuşaklarımızın çekmemesi için siyasi alanlarda etkili olmak zorundayız.Tabiki temiz siyasi anlayış çok önemlidir.
.
Siyasi alanların Ebubekirlere, Ömerlere ve Alilere çok ihtiyacı olduğunu asla unutulmamalıdır. Milli yol Partisi de bu amaçla yola çıkmış doğru adrestir” diyerek sözlerini tamamladı.